GÜVERCİN SÜRÜSÜ
Ekleyen: laledevri / Şiir 08.02.2009
kızıla çalıyordu göğün mavisi
bulutlar birer rakkase
oynaşıyor rüzgârın entürümantâl ıslığıyla
bir güvercin sürüsü bozuyor ahengini
karbeyaz şelale gibi akıp semada
gölgeliyor göğün rengini
bir uçtan bir uca
ötelerden duyuyordum
can kafeslerinde çırpınan yüreklerini
telaşlı
ürkek
uzatsam elimi tutacak kadar yakındılar
hiç yetişemeyeceğim kadar ırak
ulaşılmaz
isimleri vardı her birinin
yarın en öndeki
ha gayret tırmalıyor bulutları duraksız
az geride umut
azimli bazen kanatdaş yarına
kuvvetli sabır
katı çelik gibi
ya kalbi pamuktan misket
kanat atar çok zaman
takatsiz çelimsiz beklentiye
ah aşk
kâh sarhoş arş-ı alâda
kâh yerin dibinde mayhoş
mecnun deli
öylesine bir hoş
müşteki bugünün gözleri
dili lâl
tüylerinden birini
bırakır istemeden takipçisi düne
anlamaz sebebini
sormaz dünde alır
koyuverir cebine
doymaz çaldıklarına açgözlü
ertelenmişlikler pişmanlıklar
kursağında taş
çıkarır atar her gece
her gece gece yarısını geçince
bende sevmedim seni dün
sevemedim
ondandır sevdam yarına
kanatdaşına sevdam
ondandır...
garip bir huzur kapladı içimi
hayata hep geç kalan
güvercini gördüğümde
belli ki dağlar denizler aşmıştı yine
yorgundu
birazda üzgün
gagasındaki zeytin dalı tazelenmiş
ama kanadı kanamaktaydı hala...