1 Eylül 2009 Salı

İÇ SAVAŞ

yüreğim kanıyor
yüreğim kazınıyor
usumda yorgundu mavi
laciverte küs
beni griyle selamlıyor

"bir kadının üç kişilik oyunu"

sahne bir

akla abes ne varsa düğümümde, çözdüm bıraktım
avuçlarımdaki her çizgi birleşti bir noktada, düğümsüz
kulaklarımda, kesik kesik ati sireni
of...
anlamsız bir mazi buhranı bu
ha geçti, ha geçecek

deli kadın, hala kim olduğunu çözemedin mi?


hangi yağmur hayra alamettir ki?
daha az önce geçtiğin yol, çamur içinde
paltosuz, çizmesiz ve ahmaksın
ve sefil
ve berduş
ve...

of...

hani sigarayı bırakıyordun
her defasında bu son diyip
alıyorsun paket paket
uzun gecelere sakladığın minder altı, vitrin içi sigaralar da
cabası

deli kadın sen kimi kandırıyorsun?

of...
aklıma geldi
karşı komşunun kızı Emine"yi hatırladın mı?
kırılmıştınız, cahil civelek zamanınızda
dönmüş baba evine
şerefsiz itin biriymiş kocası, övünürmüş hovardalığıyla bok herif
anlatıyorlar
iyi yapmış diyorlar, kapı önlerinde
bilirim, dayanıklı kadındır Emine
dimdik, eyvallahı yok
ben de gidip öpeceğim alnından

sen de git
yahu unut dargınlığı
anlat, dinle
güleceksiniz belki, çocukça küslüğünüze
sonra ağlayacaksınız salya sümük
bir dertten bir neşeden derken
içersin yine bir paket
bu geceye mahsus sana müsade
sabaha kurtul bu illetten
zulaların var ya
unuttum sanma
kendinden başka herkesi kandırabilirsin
ya sonra?
.
.
.
.
şimdi bana da müsade
yorgunum
keza usumdaki mavi de...

sahne iki

oyun bitti.

01.09.2009
17.26

Hiç yorum yok: