31 Ağustos 2009 Pazartesi

mitolojik bir makale

ÜÇ GÜZELLER EFSANESİ

Efsaneye göre, Peleus ile Tetis’in düğün törenlerine Nifak tanrısı Ares (Mars) altın bir elma gönderir. <<İçlerinden en güzeline >> yazmaktadır elmanın üstünde.

Zeus bu elmayı kime versin; tanrılar arasında habercilik yapan kurye Hermes ile birlikte bu elmayı tutar, ida Dağı’nda Çoban Paris’e gönderir.
Bu kararı ölümlü birisi versin der, çünkü bu kararı Zeus verir ise, tanrıların verdiği karar da ölümsüzleşecektir.
Adı geçen üç güzel, Afrodit, Athena ve Zeus’un kendi karısı Hera’dır.

Ticaret Tanrısı Hermes işbilirliğin, pratikliğin temsilcisi ve ölülerin ruhlarını Hades’e taşıyan, tanrılar arasındaki haberci -KURYE- tanrıdır.İda Dağı ki tanrıların oturduğu yüksek dağlardan birisidir bu dağ ve Olympos Dağı’nın işlevini üstlenmiştir burada.

(Olympos dağı, Antalya’ da Kemer ilçesinde bu günkü Tahtalı Dağı’dır. 2365 m. ve Olympos sözcüğü eski Anadolu dilerinden gelen bir sözcüktür.)

Altın elmaya sahip olmak için
Hera der ki Çoban Paris’e ;’Bu elmayı bana verirsen seni Asya kralı yaparım.’

Athena der ki; ’Bu elmayı bana verirsen sana sonsuz akıl bilgi ve kehânet gücü bahşederim.’

Afrodit der ki,
’ Bu elmayı bana verirsen; sana Ispartalı Helena’nın aşkını bağışlarım!’
Helena güzelliği tüm dünyada dillerde dolaşan bir kadındır.

Sonuçta Isparta’lı Helena ’nın aşkını tercih eden Çoban Paris bu Altın elmayı Afrodit’e verir ve Afrodit; Aşk ve Güzellik Tanırıçası sıfatını kazanır.

Daha sonra Isparta’lı Helena ’yı kaçırmak isteyen Troya (Truva)lılar, Anadolu’ya saldırır ve Truva Savaşları başlar…

Elbetteki savaşın amacı Küçük Asya olarak adlandırılan Anadolu’yu istila hareketidir. Hedef tüm zenginlikleri ele geçirdikten sonra , Asya’yı tümüyle ele geçirmektir.

Bu nedenle bu felsefenin takipçisi olan Büyük İskender, Truva savaşlarından(M.Ö.1184) yaklaşık 850 yıl sonra M.Ö.334 te Asya seferine çıkmış ve Hindistan’a kadar ilerleyerek, Helen İmparatorluğu’nu kurmuştur.
Amaç Helen kültürünü dünyaya küresel biçimde egemen kılmaktır.Ordularıyla gittiği yerlere felsefecileri, bilim adamlarını da götürerek DÜNYA ORTAK KÜLTÜRÜ yaratmayı düşünmüştür.Ancak günümüzde de buna benzer asıl amacı sömürü olan ’ Küresellleşme Politikaları ’ varsa da bunlar yaşama şansı olmayan politikalardır.

Eğer tarih göreceli bir tekerrürden ibaret ise, nasıl ki Büyük İskender’in ölümünden ,
kısa bir süre sonra kurduğu İmparatorluk dağılmış ve dört ayrı idareye bölünmüş ise, tüm küreselleşme üstüne bu gün yapılan hayâller de suya düşmeye mahkûmdur.Tarihten bu noktada ders alınmalıdır.

Asya ile Avrupa arasındaki bu topraklarda yaşayan bizler, bu anlamda nasıl bir coğrafyada yaşadığımızın ve Batı Dünyası’nın amacının ne olduğunu bu efsaneyi iyi irdeleyerek çıkartabiliriz.Burada tanrıların taşıdıkları sıfatların ve altın elmayı elde etmek için verilen tekliflerin her biri altın değerinde tarihsel nasihatlardır.

Altın Elmalar ise; gece ile gündüzün sınırlarında Hesperid’lerin beklediği bahçelerde yetişmektedir.Dünyay’ı sırtında taşıyan ATLAS adlı tanrı bu elmalardan koparmak isteyince, sırtında taşıdığı dünyayı bir süre sırtından indirmek zorunda kalır.Bu arada dünyayı taşımak, kuvvet tanrısı Herakles’e(Hercules) düşer.

Burada dünyayı kısa bir sürede olsa sırtında taşımayı üstlenen Herakles’e üç Altın elma bağışlanır.Antik çağ’da yapılan Herakles heykellerinde Herakles’ in Oniki Macerası ya da kahramanlığından birisi olan bu olay;Herakles’in omuzunda dünya ve arkada sağ elinin içinde sakladığı üç altın elma motifi ile betimlenmiştir.

O nedenle bu güne kadar dünyayı sömürge olarak elinde tutan felsefelerin düşünsel boyutu iyi irdelenmeli, felsefe olmaksızın dünyayı yönetmenin de mümkün olmadığı iyi kavranmalıdır.
Güneşi Batmayan İmparatorluk(İngiltere-Anglosakson felsefi düşünce temeli:MORGENLAND) ile gece ve gündüzün sınırlarını bekleyen Hesperid’lerin altın elma bahçeleri, bana göre aynı felsefi temele dayanmaktadır.Hindistan’dan Anadolu’ya uzanan Asya coğrafyası ve el değmemiş altın madenleri değilse, nedir ele geçirilmek istenen, tüm dünya ise eğer; bunun adı bu gün GLOBALİZM( ATLAS)dir.Yani ne kadar eski bir ’Yeni Dünya Düzeni ’

BÜYÜK İSKENDER ROLÜNÜ GÜNÜMÜZDE BUSH ÜSTLENMİŞTİR…
HELEN KÜLTÜR MİRASINI ROMA, ROMA’YI BİZANS, BİZANS’I AVRUPA BİRLİĞİ VE ABD TAŞIMIŞTIR GÜNÜMÜZE… DİNLER, TANRILAR (adları) VE FELSEFELER DEĞİŞSE DE , KRALLAR DEĞİŞSE DE ÖZÜNDEKİ ÇIKAR KAVGASI DEĞİŞMEKSİZİN SÜRMEKTEDİR YERYÜZÜNDE.

Bu ne tesadüftür ki Büyük İskender’in sevgilisi erkek ve o bir homoseksüel idi.Dünya ezelden beri …nelerin elinde fırıldak değil de nedir, uyanık olmak gerekmektedir.

Saygılarımla…

24.12.2008

ÜÇ GÜZELLER

Düşünün ki üç kişi
Biri önde
Çaprazında ikisi
Kollasınlar öndekini

Her güzel şey üçtür
Üç kişi; biri ben, biri sen
Öbürü senden benden
Ne zaman ki güzellik çoğalır
Çirkinlik güzellik içinde boğulur kalır

Üç şey düşün
Doğum, yaşam ve ölüm
Neden öldük, öldürüldük
Giden döner mi hiç geri
Yaşasın barış, kardeşlik özgürlük

İda Dağı’nda Çoban Paris
Altın elmayı Afrodit’e verdi
Nifak soktu Zeus Ares ile
Düğününe Tetis ve Peleus’un

Altın elmayı bırakın
Gül yanağınızı uzatın sevdiğinize
Güzellikler katın
Aşk ile güzelliğinize

Özgürlüğün aşığı Prometheus
Ateşi, gülü ve külü sevdi
Çaldı göksel tanrılardan ateşi
Yeryüzüne indirdi

Ne kavga ne döğüş
Kimse pişman olmasın
Savaşma seviş, kutsa ateşinle aşkı
Solmadan gülün ecelsiz

Hakça düzen kurulsun
Huzur içinde oturulsun
Kim nifak soktuysa araya
Ondan hesap sorulsun

Dağılmadan topu kantarın
Ortadan tutulsun terazi
Her güzel şey üçtür
Adaletsiz yaşamak
Acı, korkunç ve gülünçtür

Adaletsizlik insanı ilâhlaştırır
İlâhların çokluğu kıyâmeti yaklaştırır
Saygı duyulsun yaşama
Öldürmek bizi insanlıktan uzaklaştırır…

Şaban AKTAŞ
23.10.1998

Kaynakça;Mitoloji Sözlüğü / Azra Erhat’ın verdiği bilgileri beynimde harmanlayıp sentezleyerek sundum.

Hiç yorum yok: