tıkıldım yine buhranların odasına
köpek dişlerini göstererek
geliyor canavarlaşmış duvarlar üstüme
etlerim dökülüyor parça parça
ilk kalbim düşüyor yere
milyon kez ölümün sancısıyla
hücreleri dağılıyor vurduğu son "küt" le
ne yana baksam
bir günümün cenazesi yıkanıyor susuz
on iki yılın kurtlanmış leşi
salıyor kokusunu
dayanamıyor gözlerim seyre
iki sevgili gibi
el ele bırakıyor boşluğa kendini
miras alıyor göz yaşımı kulaklarım
ağlıyor
çarmıhdaki ruhumun iniltisine
duvarlar üflüyor sur"u
kırılıyor cam gibi
kıyamet çığlıklarıyla sağlı sollu
tanrım ellerim!
ellerime biraz zaman
yumrukluyorum duvarları
her vurduğum yumrukta
bir tutam ömür düşüyor saçlarımdan
ihanet bu!
yapışıyor boğazıma ellerim
ellerimi ellerimle kırıyorum
bebemin sesi dokunuyor
gögüs uçlarıma
"anne" diyor
"bırakma beni açım"
en temiz kırmızısından emziriyorum yavrumu
helaldir
ar" dır iç
ve
patlıyor iki volkan şiddetle
hadi oğul
topla annenin enkazını
sağlamken ayakları
tanrım!
aç artık kapıyı...
...
26.05.2008
30 Ağustos 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder